Emek sömürücülerini sistemin dışına atmalıyız
Okullarda hademe olarak görev yapan Kamu- İş üyelerinin Toplu iş Sözleşmesi hakkı ve ödenmeyen maaşları ile ilgili konuşan Kamu- İş Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu, Milli Eğitim Bakanlığı önünde başlattıkları eylemlerin devam ettiğini belirterek, eylemlerin sonuca ulaşana kadar süreceğini duyurdu. Serdaroğlu, “Emek sömürücülerini sistemin dışına atmalıyız” dedi.
Kamu İşçileri Sendikası Genel Başkan (Kamu – İş) Genel Başkanı Ahmet Serdaroğlu Ceren Ercih’in sunduğu Hakikat’te Sabah programının konuğu oldu. 19 Eylül’de 3 okulda çalışan hademelerin eylemlerinin giderek büyüdüğünü şu anda 195 kişinin sendikal hakları için mücadele ettiğini aktardı ve Perşembe günü açıklanacak ara emrini beklediklerini bu süreçte de eylemlerini yumuşatmayacaklarını ifade etti.
“ÇAVUŞOĞLU ÇALIŞANLARIN SENDİKALI OLDUĞUNU GÖZ ARDI ETTİ”
Sürecin 2021-2022 Eğitim- Öğretim yılının son üç ayında başladığını, çalışanların son üç aylık maaşlarını alabilmeleri için eylem başlattıklarını, bu kişilerin maaşlarını aldıktan sonra işsiz bırakıldığını sonraki süreçte eylemlerinin işe dönmeleri için mücadeleye evirildiğini belirten Serdaroğlu, “Bu kişiler 5 Eylül tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından aranarak işlerine geri döndü fakat Bakanlık bu kişilerin sendikalı olduğunu göz ardı etti. Bu insanlar örgütsüz bir şekilde şirketler üzerinden çalıştırılıyor. Yıllardır yaşanan mağduriyetler bilinmesine rağmen taşeron firmanın Milli Eğitim ve hükümetten aldığı güçle, çalışanlara mobing yaptığını biliyoruz” dedi.
“BOZUK SİSTEMDEN BESLENİYORLAR”
Çalışanların sendikadan istifa etmeleri için baskı gördüğünün altını çizen Serdaroğlu, “Bu insanlara ne Çalışma Bakanlığı ne Milli Eğitim Bakanlığı ne de hükümet sahip çıkmadı. En başından beri kaosa oynadılar” ifadelerine yer vererek sistemdeki eksikliklere dikkat çekti. Serdaroğlu, “Emek sömürücüleri hala sistemin içinde bu emek sömürücülerini sistemin dışına atmamız lazım. Ya da niyetlerini değiştirmemiz lazım. Ama zaman gösteriyor ki bu kişilerin niyetlerini değiştirebilme gibi bir çabaları yok. Tamamen bu bozuk sistemden besleniyorlar. O yüzden sendikal bilinç çerçevesinde mücadelemiz devam edecek” diye konuştu.
“200 HADEMENİN SORUNUNU ÇÖZEMEYEN HÜKÜMETTEN NE BEKLEYECEĞİZ?”
Eylemlerin amacına ulaşana kadar devam edeceğini dile getiren Serdaroğlu, yalnızca 260 emekçinin hakkının değil, vatandaş ve polisinde mağdur durumda bırakıldığını kaydederek, hükümetin çözüm ve uzlaşı yolundan da uzak olduğuna şu sözlerle işaret etti, “Perşembe gününü bekleyeceğiz. Hükümet çözümsüzlüğü çözme yolunda değil. Çözme yolunda olsaydı bu insanların hakkı olan toplu iş sözleşmesini verirdi. Bu kadar küçük bir şeyi bile çözemeyecekse bu hükümetin toplumuna verecek bir şeyi yok. 200 hademenin toplu iş sözleşme hakkını veremeyen bir hükümet ne elektrik, ne havaalanı, ne yol, ne hastane sorununu çözebilir.”
“PADİŞAHLIĞI SEÇİYORSA O KAVUĞU GİYECEK”
Padişah kavuğu ile yapılan eyleme de değinen Serdaroğlu, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun sosyal devlet anlayışından uzak olduğunu, şu anki davranışlarıyla da padişah kavuğunu giydiğini belirtti. Serdaroğlu, “ Padişahlık kötü bir şey değildir. Zamanında iyiydi. O diktatörlük, padişahlık sistemleri geçmişte kaldı. Şu anda sosyal devlet anlayışı hükmetmektedir. Burada KKTC var bir Cumhuriyet kurduk bu Cumhuriyet’in belli başlı yasaları var. Padişah kendi kurallarını koyamaz. Bu sosyal devlet anlayışında Nazım Bey de padişah gibi davranamaz. Eğer padişahlığı seçiyorsa o kavuğu giyecek dedik, şu anki davranışları onu giydiğini gösteriyor. Yürütme olarak orada duruyor ancak hiçbir yürütmenin yasalar üzerinde olmadığını bilmeden hareket ediyor” dedi.