8 ayı aşkın süredir devam eden Ukrayna-Rusya Savaşı’nda Zaporijya bölgesinde Ukrayna ordusunun kontrol ettiği kasabalarda yaşayanlar için sığınakta kalmak, hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Her iki tarafın, ağırlıklı olarak topçu ve çoklu roketatar sitemlerini kullandıkları cephe hattında yer alan kasaba ve köyler, savaşın acı yüzünü yansıtıyor.
Doğal gaz ve içme suyu hizmetlerinin verilmediği, elektriğin de sık sık kesildiği Rusya’nın ilhak ettiği Zaporijya bölgesinde Ukrayna güçlerinin kontrol ettiği kasabalardan Stepnohirsk’te yoğun saldırılar altında yaşayanlar, güvenlik gerekçesiyle aylardır evlerinin altındaki sığınaklarda yaşıyor.
Savaş başlamadan önce yaklaşık 5 bin sivilin yaşadığı ancak artık sokak ve binaların boş göründüğü Stepnohirsk’da kalan çok az sayda kişi, günlük yaşamlarını da sığınaklara göre kurmuş durumda.
“8 aydır her gün durumumuz hep aynı”
Rus güçlerinin bulunduğu noktalara yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta yer alan Stepnohirsk’un sakini 56 yaşındaki Olga Shatogina, buradaki çoğu insanın güvenlik gerekçesiyle evlerinden ayrılıp Ukrayna’nın çeşitli bölgelerine veya yabancı ülkelere gittiklerini söyledi.
Savaşın başladığı ilk dönemlerden itibaren günün büyük kısmını yaşadıkları apartmanın altındaki sığınaklarda geçirdiklerini belirten Shatogina, Rus güçlerin buradaki kasabalara sık sık ateş açtıklarını vurguladı.
Shatogina, yaşadıkları bölgede durumun sakin olduğu zaman apartmanda yaşayanların da evde kalmayı tercih ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Elektrik de kesiliyor bazen bu yüzden aküleri tedarik ettik. Böylece elektrik olmayınca sığınağa oradan ışık sağlayabiliyoruz. Yemekleri ise burada olduğumuz zaman doğal gaz tüpleri ile hazırlıyoruz. Evde kalıyoruz genelde ama saldırı sırasında buraya iniyoruz. Bazı insanlar ise her gece buradaki odalarda kalıyor. 8 aydır her gün durumumuz hep aynı.”
“Başka bir yerde yaşamaktansa evimizin sığınağında kalmak bile daha iyi”
Son 5 aydır her gece sığınakta kalan 58 yaşındaki Natalya da birkaç ay önce düzenlenen saldırılar nedeniyle evinin hasar aldığını anlattı.
Natalya, “Gidecek bir yerim yok. Tüm hayatım burada geçti, evim burada, nereye gidebilirim ki? Başka bir şehirde apartmanların koridorlarında kalmaktansa burada evimizin sığınağında yaşamak daha iyi.” ifadelerini kullandı.
Gönüllü olarak çalışan ekiplerin kendilerine yemek getirdiğini belirten Natalya, “Şimdi herkes için zor bir dönem, birbirimize destek vermeliyiz çünkü yapacak bir şey yok.” diye konuştu.