Teknolojinin gelişmesiyle gerçeklik algısı dönüştü. Son olarak Rus hackerların bilgisayar teknolojisiyle Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın yerini aldığı video gündemdeydi. İnsanların yasal haklarının siber dünyada da geçerli olduğuna işaret eden hukukçular, önlem alınmaması halinde bu durumun yeni bir küresel güvenlik sorunu olabileceği görüşünde.
Ukrayna-Rusya savaşı sadece harp sahasında değil dijital dünyada da çok önemli değişimleri net şekilde gözlemlediğimiz bir hal almaya başladı. Zira, sosyal medya üzerinden doğru ya da yanlış çok sayıda içeriğin paylaşıldığı savaş için ‘sosyal medyada yürütülen ilk savaş’ deniyor.
Her ne kadar sosyal medya üzerinden yapılan yanlış ve dezenformasyon içeren paylaşımlara alışsak da geçtiğimiz ay yaşanan bir olay sürecin nerelere gelebileceğini göstermesi bakımından önemli.
Rus hackerlar Ukrayna Cumhurbaşkanı oldu
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in savaşı sona erdirmek için barış ilan ettiği sahte bir videoyu izledik. Benzer şekilde Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelensky görünümlü Rus hackerların başka ülkelerdeki kritik isimlerle de video görüşme yapmaya çalıştığına şahit olduk.
Bu durum, kimi alanlarda gelişen teknolojinin bir süre sonra nasıl tehlikeli bir hal alabileceğinin de yansıması. Öyle ki, Rus hacker’lar ‘Deepfake’ olarak adlandırılan bir sistemle bu girişimde bulundu.
Bu kavram aslında ‘yapay zeka ile üretilmiş videolar’ teknolojinin bilinen tanımlamalarından biri. İlgi alanları arasında en çok eğlence, haber ve eğitim var. Fakat ünlü isimlerin yüzleri kullanılarak, sahte videolar ya da görüntüler üretilince çok değerli gibi görünen Deepfake teknolojisi olumsuz çağrışımları üzerine çekiyor.
Suç örgütleri ve dolandırıcılar için biçilmiş kaftan
İsminden de anlaşılacağı üzere deepfake, siber dünyada sahtelikcilik yönüyle ön plana çıkıyor. Yani suç örgütleri ile dolandırıcılar için yeni ve oldukça kullanışlı imkanlar sunan bir teknoloji olabiliyor.
Hem Rusya Lideri hem de Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın başına gelenler söz konusu teknolojinin art niyetli isimlerin elinde nasıl uluslararası krizlere neden olabilecek bir silaha dönüşebileceğini de gösteriyor.
Tom Cruise ABD başkanlığına aday oldu
Deepfake videoları aslında Ukrayna-Rusya savaşından önce de kullanılıyordu. ABD Başkanı Barack Obama’nın meşhur videosu bu anlamda ilk videolardan biriydi. Benzer şekilde Hollywood’un dünyaca ünlü yıldızı Tom Cruise da deepfake teknolojisiyle yapılan videolar nedeniyle birçok kez gündeme geldi. Bunlardan biri ABD başkanlığı için adaylığını koyduğunu duyurduğu sanılan video olmuştu.
Parodi olduğu anlaşılması kolay olan bu tür videoların yanında sahte olduğu anlaşılamayan görüntüler de ortaya çıkabiliyor. Peki, bu durumun kişilik haklarına vereceği zarar ne? Deepfake videolarına iznimiz dışında dahil edilirsek ne yapabiliriz? Avukat Rıdvan Yıldız ile bu soruları ve diğer detayları konuştuk.
“Siber suçlarda faile ulaşmak zor”
Yıldız’ın öncelikle üzerinde durduğu temel mesele ‘siber suçlarda çoğu zaman faile ulaşılamadığı’ bilgisi. Deepfake videolarının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan bahseden Yıldız, bu nedenle Türk Ceza Kanunu’nda birçok suç tipinin deepfake ile işlenebileceği görüşünde.
Bunlara örnek olarak özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel veri ihlali, dolandırıcılık gibi farklı suç tiplerinin sayılabileceğine işaret eden Yıldız, “Kişilik hakları zarar gören kişiler suç duyurusunda bulunabilir, uğradıkları zararın tazminini Deepfake ile kendilerine zarar verenden isteyebilir. Ancak birçok siber suç da ne yazık ki faile ulaşılması oldukça zor olmakta ve çoğu zaman faillere ulaşılamıyor” diyor.
“Yeni dezenformasyon yasasında bu konuyu görebiliriz”
Bu videolara karşı bireylerin korunması yönünde düzenlemeler yapılmasının şart olduğuna dikkati çeken Avukat Rıdvan Yıldız, şöyle devam ediyor:
“Yakın zamanda dezenformasyon yasası olarak da bilinen yasayla ‘Halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır’ şeklinde düzenleme Türk Ceza Kanunu’na girdi.
Bu Deepfake videolarına yönelik de yaptırımlar düzenlese de ticari hayat, bireylerin korunması yönünde de düzenlemeler şart. Yasal düzenlemelerin yanı sıra işin teknik yönünün de güçlendirilmesi siber saldırganlarla mücadelede olmazsa olmazdır. Aksi durumda yasal düzenlemeler sadece kağıt üzerinde kalır.”
“Bu teknoloji savaş bile çıkarabilir”
İnsanların hayatın akışında sahip oldukları tüm hakların siber dünyada da geçerli olduğu gerçeğine işaret eden Yıldız, gelecekte de deepfake videolarının diplomasi krizlerinden ekonomik manipülasyonlara kadar çok kritik alanlarda etkili olabileceği görüşünde.
“Deepfake kullanılarak toplumsal hareketler tetiklenebilir” diyen Yıldız, “Yine ekonomik manipülasyonların da yapılarak yatırımcıların mağdur edilmesi söz konusu olabilir. Deepfake, özellikle dolandırıcıların yeni yöntemlerinden biri olması da oldukça muhtemel. Daha ötesi deepfake diplomatik krizlere hatta savaşları dahi tetikleyecek sonuçları olabilir. Karamsar bir tablo çizmek istemiyorum ancak bu konu ulusal ve uluslararası ciddi tedbirlerin alınmasını gerektiriyor. Hem hukuki düzenlemeler hem de teknik yöntemler birlikte uygulanması ile bu riskler önlenebilir” diyerek sözlerini tamamlıyor.