Futbolun en büyük uluslararası organizasyonu Dünya Kupası, 20 Kasım-18 Aralık tarihlerinde Katar’ın ev sahipliğinde düzenlenecek.
Dünya Kupası tarihinde, elde edilen zaferlerde çoğu zaman diğer oyuncuların gölgesinde kalan ancak kritik kurtarışlarıyla ülkelerinin kahramanı haline gelen kalecilerden oluşan en iyi 11 şöyle:
Ricardo Zamora (İspanya):
Hem Barcelona’nın hem de Real Madrid’in efsanevi oyuncusu Ricardo Zamora, Dünya Kupalarında her ne kadar fazla forma giyme şansı bulamasa da oynadığı maçlarla adını uluslararası futbol tarihine yazdırmayı başardı.
Zamora, İspanya’nın Dünya Kupası’nda ilk kez boy gösterdiği 1934’teki organizasyonda, takımının ilk 8’e kalmasını sağladı. Bu turnuvanın galibi ev sahibi İtalya ile oynanan çeyrek final maçında mükemmel bir oyun çıkartan Zamora, 1-1 biten maçta sakatlandı ve ikinci maçta oynayamadı.
Zamora, sahada veya özel hayatında her zaman gündemde olan bir karakter oldu. 1920 Olimpiyatları’nda rakibine yumruk atan futbolcu, vergi ve sigara kaçakçılığıyla suçlanmıştı.
Lev Yashin (Sovyetler Birliği):
1960’lı yıllarda savunmayı gol çizgisinden organize ederek futbolda devrim yaratan “Altın Top” ödüllü Lev Yashin, kariyeri boyunca 150 penaltı atışı kurtardı.
Eusebio tarafından, “Yüzyılın emsali olmayan kalecisi” olarak nitelenen Yashin uzun boyu, atletik yapısı ve müthiş refleksleriyle, birçok otorite tarafından halen gelmiş geçmiş en iyi kaleci olarak yorumlanıyor.
Yashin, 1958, 1962 ve 1966 Dünya Kupalarında forma giydi. Yashin, yılın en iyi futbolcusuna verilen “Altın Top” ödülünü kazanan tek file bekçisi oldu.
Gordon Banks (İngiltere):
Gordon Banks, 1966 Dünya Kupası’nı kazanan İngiltere’nin en önemli ve takıma en çok katkı sağlayan futbolcuları arasındaydı. Ancak Banks, 1966’daki performansıyla değil, Brezilya’ya karşı 1970 yılında oynanan maçtaki müthiş kurtarışıyla hatırlanıyor.
Banks’in, Pele’nin kafayla kale direğinin hemen dibine gönderdiği şutu kornere çelişi, Dünya Kupalarının gelmiş geçmiş en iyi kurtarışı olarak hala hafızalarda.
Dino Zoff (İtalya):
Dünya Kupası kazanan en yaşlı futbolcu unvanına sahip Zoff, kupa 1982’de İtalya’ya gittiğinde 40 yaşındaydı. Paolo Rossi tarafından Dünya Kupası kadrosundaki en önemli oyuncu olarak görülen Zoff, 1970’li yıllarda, bin 142 dakika boyunca gol yemeyerek uluslararası bir rekora imza attı. Zoff, İtalya 1. Futbol Ligi’nde (Serie A) en çok forma giyen oyuncular arasında da bulunuyor.
Sepp Maier (Batı Almanya):
Çevikliği nedeniyle kendisine “kedi” lakabı takılan Maier, 1974’te şampiyonluğu kazanan kadro dahil, 4 Dünya Kupası organizasyonunda ülkesini temsil etti.
Genel olarak ciddi yapısı ve saha içindeki profesyonelliğiyle bilinen, ancak garipsenebilecek davranışları da bulunan kaleci, kulüp bazında kariyerinin büyük bölümünü Bayern Münih’te geçirdi.
Ubaldo Fillol (Arjantin):
Arjantin’in, 1978 Dünya Kupası zaferinde çok büyük rolü bulunan Fillol’un, kariyerindeki en iyi performansı, Hollanda ile oynanan final maçında sergilediği söylenir.
Olağanüstü kurtarışlara imza atan ancak aynı zamanda kolay gol yeme lüksünü kendisinde gören kaleci, Dünya Kupalarına takımıyla 3 kez katıldı ve ülkesinin formasını 58 kez giydi.
Jean-Marie Pfaff (Belçika):
Pfaff, Belçika’yı, 1980 yılındaki Avrupa Şampiyonası’nda finale taşıyan futbolcu olarak kabul ediliyor.
Belçika’nın yarı finale çıktığı 1986’daki Dünya Kupası’nda sadece Diego Maradona’ya boyun eğen kaleci, sempatik tavırlarıyla hatırlanıyor. Pfaff, çok sevildiği ülkesinde adını bir dönem “De Pfaffs” adlı televizyon programıyla duyurmaya devam etti.
Rinat Dasayev (Sovyetler Birliği):
“Demir Perde” lakaplı Dasayev, Yashin’in veliahtı olarak kabul ediliyor.
1982’deki SSCB kadrosunun önemli isimlerinden Dasayev, söz konusu organizasyonda, özellikle İskoçya maçında yaptığı kurtarışla hatırlanıyor. Dasayev, ülkesinin 1986 ve 1990 Dünya Kupası kadrosunda da yer almıştı.
Sergio Goycochea (Arjantin):
1990 Dünya Kupası’nda takım arkadaşı Diego Maradona’nın gölgesinde kalan Goycochea, Nery Pumpido’nun yedeği olarak geldiği turnuvada yaptığı kurtarışlarla ülkesine kahraman olarak döndü.
Oynadığı 6 maçta sadece 3 gol yiyen El Goyco, hem Yugoslavya ile oynanan çeyrek final, hem de İtalya ile oynanan yarı final maçlarında yaptığı penaltı kurtarışlarıyla adını futbol tarihine yazdırdı.
Oliver Kahn (Almanya):
2002 Dünya Kupası’nda “Altın Top” ile ödüllendirilen Kahn, final maçında Brezilyalı oyunculara uzun süre geçit vermedi.
Alman file bekçisi, bu performansıyla takımının kupaya uzanmasını sağlayamasa da ülkesinin futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmayı bildi.
Dünya Kupası’nda Altın Top ödüllü tek kaleci Kahn, Almanya’da 8 lig şampiyonluğu, birer UEFA Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Şampiyonası zaferi gördü.
Gianluigi Buffon (İtalya):
Buffon, kariyerindeki en büyük başarısını, İtalya’nın şampiyon olduğu 2006 Dünya Kupası’nda yaşadı.
Kulüp takımı Juventus ile de birçok başarıya imza atan Buffon, 2006’da 453 dakika boyunca gol yememe başarısını gösterdi. İtalyan file bekçisi, 5 Dünya Kupası’na katılan sayılı oyuncu arasında yer aldı.
Futbol dünyasında “kaleci” dendiğinde hatırlanan isimlerin başında gelen Buffon, Serie A’nın en fazla forma giyen oyuncusu unvanını elinde bulunduruyor.