Demokratik EL-SEN İnisiyatifi, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) tarafından Teknecik Elektrik Santralinde enerji üretiminde kullanılmak üzere Turkish Petroleum International Anonim Şirketi’nden (TPIC) tedarik edilen ve önümüzdeki günlerde Adaya yeni bir nakliyatı beklenen yakıtla (fuel-oil) ilgili basında yer alan son iddiaların gerek santralde görev yapan personelin, gerekse bölgede yaşayan halkın sağlığı ve kamusal güvenliği açısından ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olunduğu endişesini bir kez daha gündeme getirdiğini bildirdi.
İnisiyatiften yapılan yazılı açıklamada, Adaya, Türkiye’nin Hatay Dörtyol’daki petrol rafinerisi depolarından gelecek olan yakıtın, söz konusu rafineriye, kirli yakıt temini de dahil olmak üzere hakkında pek çok yolsuzluk dosyası bulunduğu iddia edilen Sonatrach adlı Cezayir firması tarafından getirildiği yönündeki iddiaların, endişeleri daha da artırdığı kaydedildi.
Demokratik EL-SEN İnisiyatifi açıklamasında şunlara da yer verildi:
“KKTC Yüksek İdare Mahkemesi’nin 8 Eylül 2021 tarihinde, KKTC ve KIB-TEK aleyhine, hukuka aykırı ve kirli yakıt alımı iddiasıyla özel bir şirket tarafından açılan davada, yakıt temini konusundaki tüm karar ve/veya işlemlerin yürütmesini durdurma kararı almasına rağmen, aynı yöntemlerle yakıt alımına devam edilmeye çalışılması, kabul edilebilir değildir.
Kirli yakıt alımı, sağlık anlamında yarattığı tehlikelere ek olarak, Kurum için de ciddi bir mali külfete dönüşmüştür. Teknecik Elektrik Santrali’ndeki dizel makinelerde son bir hafta içerisinde, 60 adet enjektör değiştirilmek durumunda kalınmıştır. Tanesi 400 Euro olan toplam 60 enjektörün, KIB-TEK’e maliyeti, sadece bir haftalık dönemde tamı tamına 24 bin Euro’dur.
Gerek KIB-TEK yönetimi, gerekse KKTC hükümeti ve Ekonomi ve Enerji Bakanı, başta Teknecik personeli olmak üzere kamu sağlığı ve güvenliği açısından korkunç tehlikelere işaret eden bu yakıtın alımını derhal durdurmalıdır.
KIB-TEK’te örgütlü sendika olan EL-SEN’in başkan ve genel sekreteri de söz konusu yakıtın santraldeki tanklara aktarılmasının önlenmesi konusunda bugüne kadar neden gerekli tedbirleri almadıkları konusunda, kamuoyunu bilgilendirmekle yükümlüdür.”