Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yol açtığı enerji krizi Avrupa’daki sorunları derinleştirdi. Uzmanlar, Avrupa Birliği’nin siyasi ve ekonomik istikrarının tehlikede olduğu görüşünde. Peki bu durum, üye ülkelerin AB’ye bakışını nasıl etkiliyor? Detaylar haberimizde.
Enerji krizi ve enflasyonla mücadele eden Avrupa çıkmazda.
Avrupa Birliği, hem uluslararası sistemdeki konumunu, hem de “birlik” duygusunu kaybetme riskiyle karşı karşıya.
TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener, Avrupa’nın karşı karşıya kaldığı riskleri değerlendirdi.
Akyener “Resesyon beklentileri, enerji krizinin daha fazla yoğunlaşması, AB içinde daha fazla kırılganlaşan yapı, Avrupa’nın siyasi anlamda biraz daha istikrarsızlaşması, korku iklimine gömülmesi gibi sebepler AB’nin etkinliğini daha fazla kırmış durumda” ifadelerini kullandı.
Akyener ayrıca AB üyesi ülkelerde “Biz gerçekten Birlik miyiz?” sorusunun sorulmaya başlandığı belirtti.
Avrupa Birliği, çok yönlü bir entegrasyon projesi olsa da kurulduğu günden bu yana en güçlü yanı, ekonomik uyumdu. Enerji krizi ve enflasyon ise birliğin bu güçlü sütununu yıkmak üzere.
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Yılmaz ise, Avrupa’da ekonomik krizin olası etkilerine dair değerlendirmede bulundu. Yılmaz “Avrupa Birliği en başından itibaren önce bir kömür çelik topluluğu olarak daha sonra bir ekonomik iş birliği örgütü olarak kurulmuştu. Özünde zaten üretim ve ekonomi olan bir yapı üretim ve ekonomide problem yaşamaya başlayınca daha ciddi siyasi problemleri uluslararası ilişkiler problemlerini de beraberinde getirebilir” dedi.
Avrupa Merkez Bankası da çıkmazda. Mevcut ekonomik şartlarda faiz oranlarının yükseltilmesi planlanıyor. Yüksek faiz, Euro bölgesinin zayıf ülkelerini tehdit ediyor.
Yılmaz, gelecek dönemde para politikasının tekil yürütülmesinin çoğul sonuçlarının küçük Avrupa ülkeleri üzerindeki etkisinin daha net görüleceğini belirtti.
Uzmanlara göre AB’nin yaşadığı sorunların temelinde, üye ülkeler arasındaki eşitsizlik yatıyor.