Birleşmiş Milletler uzmanları, İsrail otoritelerini, Fransız vatandaşı Filistinli aktivist Salah el-Hamuri’nin iradesi dışında Fransa’ya sınır dışı edilmesine yönelik kararının Cenevre Sözleşmesi uyarınca bir “savaş suçu” teşkil edebileceği konusunda uyardı.
Birleşmiş Milletler’den (BM) yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrailli yetkililer, “İsrail devletine bağlılık göstermeme” iddiası ve gizli kanıtlara dayanarak Hamuri’yi Fransa’ya sınır dışı etme kararı aldı.
BM uzmanları, İsrail’in bir insan hakları savunucusu Hamuri’ye karşı alınan “keyfi ve tek taraflı” kararı “misilleme” olarak nitelerken, “Karar, uluslararası hukukun her ilkesini ve ruhunu ihlal ediyor. Bu yaptırımlar Kudüs’teki tüm Filistinliler için son derece tehlikeli bir örnek teşkil ediyor. Uluslararası toplum buna sessiz kalmamalı.” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, İsrail’e, Hamuri’nin isteği dışında Fransa’ya sınır dışı edilmesine yönelik alınan kararın, Cenevre Sözleşmesi uyarınca bir “savaş suçu” teşkil edebileceği konusunda uyarıda bulundu.
İsrail İçişleri Bakanlığı, dün, mart ayından bu yana cezaevinde tutuklu olan Filistinli insan hakları aktivistinin, Kudüs’ten uzaklaştırılarak Fransa’ya sınır dışı edilmesine karar vermişti.
Hamuri’nin sınır dışı edilmesi kararının salı günü görüşüleceği açıklanmıştı.
İçişleri Bakanı El-Hamuri sınır dışı edilmesi talimatı verdi
İçişleri Bakanı Ayelet Shaked, Fransız vatandaşlığı bulunan Salah el-Hamuri’nin İsrail nezdinde yasa dışı kabul edilen Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’ne üye olduğu gerekçesiyle Kudüs’teki kalıcı oturum statüsünün iptal edildiğini açıklamıştı.
Shaked, Filistinlinin Fransa’ya sınır dışı edilmesi yönünde talimat vermişti.
İsrail yasalarına göre, İçişleri Bakanı’nın, Filistinlilerin Doğu Kudüs’teki kalıcı oturumlarını iptal etme yetkisi bulunuyor.
İsrail’de mart ayından bu yana “idari tutuklu” olan Filistinlinin, tutukluluk süresinin kısa bir süre sonra bitmesi ve salıverilmesi gerekiyordu.
Fransa hükümeti de birçok kez Hamuri’nin serbest bırakılması ve ailesiyle birlikte Kudüs’te yaşamasına izin verilmesi çağrısında bulunmuştu.
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Doğu Kudüs’te yaklaşık 350 bin kadar Filistinli kalıcı oturum statüsünde yaşıyor. İsrail, Doğu Kudüs’teki Filistinlilerin kalıcı oturumlarını çeşitli gerekçelerle iptal etme hakkını elinde bulunduruyor.