Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Tevfik er-Rabia, Türkiye ziyaretinin, ikili ilişkileri ortak çıkarlar doğrultusunda iş birliğine dönüştürme hedefi taşıdığını söyledi.
Türkiye’ye ziyarette bulunan Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Rabia, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile İstanbul’daki bir otelde ortak basın toplantısı düzenledi.
Erbaş’a davetleri için teşekkür eden Rabia, iki kardeş ülke arasında “tarihi ve stratejik ilişkiler” bulunduğunu belirtti.
Rabia, “Bu ziyaret aynı zamanda iki ülkenin hükümetleri arasındaki stratejik tarihi ilişkileri, çeşitli alanlarda ortak çıkarlara hizmet edecek şekilde iş birliğiyle geliştirmeyi hedefliyor.” dedi.
Hac ve umre ziyaretleriyle ilgili konular ele alındı
Ziyaret kapsamında Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ve ekibiyle bir toplantı yaptıklarını aktaran Bakan Rabia, hac ve umre işleriyle ilgili gelişmelerin yanı sıra kutsal topraklardaki altyapı konularını ele aldıklarını belirtti.
Bu çerçevede hac ve umre ziyaretinde bulunacak misafirleri daha iyi karşılamanın yollarını konuştuklarını dile getiren Rabia, Suudi Arabistan’ın “2030 Vizyonu” projelerinden birinin de Kâbe’nin etrafından harem alanını genişletme projesi olduğuna dikkati çekti.
Mescid-i Haram’ı genişletme projesinin 200 milyar riyal (50 milyar dolardan fazla) tutarında bir maliyeti olacağına vurgu yapan Rabia, bunun da Mescid-i Haram’ı genişletmede tarihin en büyük projesi olacağına işaret etti.
Suudi Bakan, Medine’deki Mescid-i Nebevi’yi genişletme projesinin yanı sıra havalimanlarının da genişletildiğini ve Mekke ile Medine arasındaki mesafeyi 2 saate düşüren hızlı trenin faaliyete geçtiğini hatırlattı.
Kutsal topraklar Mekke ve Medine’deki tarihi yapıların restorasyonu için bir şirket tahsis edildiğini belirten Rabia, yarın da Kültür ve Turizm Bakanı’nın yanı sıra hac ve umre organizasyonlarında faaliyet gösteren birçok Türk ve Suudi Arabistanlı şirket ile bir araya geleceklerini kaydetti.
Ayrıca Türkiye’den hava yolları firmalarıyla Suudi Arabistan’a umre ziyaretleri ve ulaşım kolaylığı sağlama konusunu ele alacaklarını dile getiren Rabia, kutsal topraklarda restorasyondan sonra açılacak 100’den fazla tarihi yapıyla İslam tarihi ve Hazreti Peygamber’in hayatını daha iyi anlamaya yönelik ziyaret imkanları olacağını söyledi.
Hac ve umre ziyaretleriyle ilgili vizelerde kolaylık sağlamaya yönelik adımlar atıldığını ve umre vizesini 30 günden 90 güne çıkardıklarını belirten Rabia, “Bu umre vizesi sadece Mekke ve Medine’yle sınırlı kalmayacak, isteyenler Suudi Arabistan’da diledikleri yere gidilebilecek.” dedi.
Hac ve umre hizmetleri için Türkçe uygulama açılıyor
Bakan Rabia, umre vizeleriyle ilgili bir sınır olmadığının ve Türkiye’den ziyaretçileri her zaman memnuniyetle karşılamaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Türkiye’den kutsal topraklara gelen ziyaretçilerin daha faydalı zaman geçirmeleri için Hac ve Umre Bakanlığındaki ekibiyle sürekli çalışma yaptıklarını da vurgulayan Rabia, Türk ziyaretçilerin hac ve umreyle ilgili tüm detaylara kolaylıkla ulaşmaları için Türkçe olarak hazırladıkları elektronik uygulamayı yarın akşamdan (12 Aralık 2022) itibaren hizmete açacaklarını kaydetti.
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Rabia, geçen yıl Türkiye’den 37 binden fazla kişinin hac ibadetini eda ettiğini dile getirdi.
Gelecek seneki hac organizasyonunu tıpkı COVID-19 salgını öncesindeki koşullarda yapma temennisinde bulunan Rabia, 2023’te hac organizasyonunu Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığının tavsiyeleri doğrultusunda belirleyeceklerine işaret etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilişkiler
Suudi Bakan Rabia, Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilişkilerinin seviyesini “mükemmel” olarak nitelendirdi.
Rabia, “Diyanet İşleri Başkanı Sayın Erbaş’la aramızdaki iş birliği çok büyük; iletişimimiz kesintisiz olarak sürüyor. Aslında iş birliğimiz sadece ikimiz arasında değil, karşılıklı yardımcılar ve ekipler düzeyinde de geniş çaplı bir ağa sahip. Hatta bugün Sayın Başkan’la (Erbaş) ortak bir komite oluşturma konusunda anlaştık. Bu komite tüm alanlardaki işbirliğini genişletme olanaklarını etraflıca ele alacak.” dedi.
Bakan Rabia, Türkiye’den daha fazla hacı adayı kabul edilip edilmeyeceğine dair soru üzerine ise mekan kapasitesine bağlı olarak her ülkenin kotasının belli olduğunu ancak daha fazla Türk hacı adayının kabulü için stratejik çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti.