Kırklareli’nde kendi çabalarıyla öğrendiği yüzmede madalya peşinde koşan Down sendromlu 19 yaşındaki Nisa Almina Uçan, bu spor sayesinde hayat buldu.
Kırklareli’nde yaşayan Down sendromlu Nisa Almina Uçan, 2012 yılında ailesiyle gittiği tatilde kendi çabasıyla öğrendiği yüzmede yeteneğini geliştirmek istedi.
Kırklareli Özel Sporcular Spor Kulübü’ne kayıt ettirilen Uçan, 2015 yılında Denizli’de yapılan okul sporları yüzme yarışmasında Türkiye 3’üncülüğünü elde etti.
Uçan, 2017’de Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu tarafından Antalya’da yapılan yarışmada ve Pamukkale’de düzenlenen okul sporları yarışmasında Türkiye 2’ncisi, 2019’da Mersin’deki okul sporları yarışmasında Türkiye 3’üncüsü, 2020 yılında Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu tarafından Antalya’da düzenlenen yarışmada 1. Bölge 3’üncüsü, 2022 yılında Mersin’de yapılan okul sporları yarışmasında ise Türkiye 1’incisi oldu.
Uçan, Kırklareli Gençlik ve Spor Müdürlüğü yüzme havuzunda beden eğitimi öğretmeni Yasemin Uslu nezaretinde 2023 kulüp yarışmaları ve okul sporları yarışmalarına hazırlanıyor.
“Özgüveni geldi, sosyalleşti”
Anne Yeliz Uçan, kızının başarılarıyla gurur duyduğunu söyledi. Uçan, Almina’nın spora başlamadan önce içine kapanık, dış dünyadan kopuk olduğunu ifade etti.
Uçan, kızının yüzmeyi çok sevdiğini ve her antrenmanı heyecanla beklediğini anlattı.
“Yüzme Almina’ya her açıdan iyi geldi. Bazı hastalıklarını bile yendi. Almina’nın dizinde sorun var ama yüzme buna bir tedavi oldu. Almina yüzmeyi çok seviyor, yüzeli 10 sene olmasına rağmen hala aşırı heyecanlanıyor. Kızım 9 yaşlarında yüzmeyi kendiliğinden öğrendi. Maceramız o şekilde başladı. Yüzme ona birçok şey kattı. Özgüveni yerine geldi, sosyalleşti, aynı zamanda fiziksel olarak da iyi geldi. Kendi yaşıtları arasında madalyalar, kupalar aldı.”
Beden eğitimi öğretmeni Uslu da Almina ile güzel dereceler elde ettiklerini dile getirdi. Uslu, Almina’nın azimli bir öğrenci olduğunu aktardı.
“Onun bu başarısını ve suya olan sevgisini antrenmanlarımızla birleştirdik ve sonucumuz bu oldu. Almina ile tanıştığımda çekingendi, kendini ifade etmek istemiyordu. Çünkü kendini özel çocuk olarak görmüyordu. Yapabildiklerinin farkında olduğu ve bunu da ifade edemediği için biraz daha kendi dünyasına kapanıyordu ama biz bunu sporla aştık. Yapabildiklerini diğer insanlara da gösterdi. Gösterdikçe, çocuğun sosyalleşmesi ve farkındalığı arttıkça, insanların ona bakış açısı sempatikliğe dönüştü. Bu da sporla birleşti ve sporla devam edecek.”