Almanya Başbakanı Angela Merkel, 26 Eylül’deki seçimlerin ardından siyasete veda edecek. Ülkesinin ilk kadın ve en genç Şansölyesi olan Merkel, 16 yıla yaklaşan başbakanlık görevinde dört önemli krizle mücadele etti.
Angela Merkel, 2000 yılında rakipsiz olarak girdiği seçimde Hristiyan Demokrat Birliği’nin ilk kadın genel başkanı olarak seçildiğinde 46 yaşındaydı.
2005 seçimlerinden sonra ‘büyük koalisyon’ için protokole imza attığında ise Almanya’nın ilk kadın şansölyesi olacaktı.
Ama sadece ülkesi değil, dünya da iz bırakacak güçlü bir liderle tanışıyordu.
Almanya’da istikrar dönemi
Merkel’in dönemi için uzmanların üstünde görüş birliğine vardığı en önemli söz istikrar.
Merkel döneminin aslında bir istikrar dönemi olduğunu söyleyen TÜSİAD Berlin Temsilcisi Alper Üçok, “Borç krizi, evro krizi, mülteci krizi ve son COVID krizi. Alman ekonomisi bir miktar gerilemekle birlikte son dönemde tekrar çıkış trendine girdi.” dedi.
Merkel, ilk ciddi sınavını 2008 yılındaki mali kriz döneminde verdi. Küresel kriz nedeniyle Almanya’da da borsalar çöktü, para piyasaları karıştı.
Ama Merkel, hem ülkesinin ekonomisini, hem de euroyu krizden çıkarmayı başardı. Karşılaştığı en önemli krizse 2015’teki mülteci krizi oldu.
Birçok Avrupa Birliği ülkesi sığınmacılara sınırlarını ve kapılarını tamamen kapatırken, Merkel, çoğu Suriyeli yüz binlerce sığınmacıya Almanya’nın kapılarını açtı.
Merkel’in mülteciler konusunda çok fazla eleştiri aldığını söyleyen SETA Berlin Temsilcisi Zafer Meşe, bu durumun aşırı sağın güçlenmesine sebep olduğunu söylüyor.
Merkel’in Türkiye politikası
Merkel Türkiye ile güçlü bir diyalogdan yanaydı. 2017 referandumunda Türk politikacılara Almanya’da konuşma yasağı ise Türkiye ile ilişkileri kopma noktasına getirdi.
Mülteci krizi, Avrupa için Türkiye’nin önemini yeniden hatırlattı.
Son olarak Doğu Akdeniz’de, Yunanistan’ın hukuksuz adımları yüzünden yaşanan gerilimde Almanya ara buluculuk rolü üstlendi.
Merkel, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine ise sıcak bakmıyordu.
Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan da Merkel dönemini şöyle anlatıyor:
“2005 yılında tam da merkel’in iktidara gelirken başlamış olan müzakerelerin 15 yıl boyunca işte hem nalına hem mıhına bir yandan müzakereleri kapattırmadı bir yandan da bir adım ilerlettirmedi.
Görevden ayrılırken geride AB başkentlerinde yerini doldurabilecek ne Almanya’da ne de başka bir yerde AB’de herkese söz geçirebilecek karşısına dünya liderlerini aldığı zaman G7 ve G20 toplantılarında sözüne kulak verilecek başka bir lider de kalmıyor.”
Sağlık sorunları tartışıldı
Almanya’da, 22 Kasım 2005 tarihinde başbakanlık koltuğuna oturmasıyla başlayan yaklaşık Merkel dönemi artık sona eriyor.
Merkel, siyaseti bırakacağını aylar önce açıkladı. Kararının ardındaki sebeplerden biri de, “iyiyim” dese de kameralara yansıyan titreme nöbetleriydi.
26 Eylül seçimleriyle Almanya’da artık Merkel dönemi bitiyor.
Sadece Almanya değil, Avrupa Birliği ve dünya siyaseti de Merkel’siz bir döneme giriyor.