Cep telefonu saniyede 2 kez bulunduğunuz yeri tespit ederken, bindiğiniz araç seyahatlerinizi, yaptığınız alışverişte kullandığınız kartlar beslenme alışkanlığınızı, dolaştığınız sokaklar, hangi gün hangi saatte, nerede olduğunuzu kaydediyor. George Orwel’in ‘1984’ isimli romanında hayal ettiği dünya çoktan geride kaldı.
Herkes bireysel olarak mahremiyetine özen gösterir ve kendisi hakkındaki bazı bilgileri sadece kendisi bilsin ister. Ancak teknolojinin geldiği noktada gizlilik çoktan tarih oldu. Mobil cihazlar, kullandığınız araçlar, ödeme için kullandığınız kartlar hatta dolaştığınız sokaklar dahi hemen her şeyinizi görüyor.
İngiliz Edebiyatçı George Orwell, 1949 yılında yayınlanan ‘1984’ isimli romanında distopik bir dünya çizmiş ve gizliliğin olmadığı bir gelecekten bahsetmişti. 1984 yılında olmasa da 1990’lı yıllardan itibaren insan hayatına giren mobil teknolojiler, bireysel mahremiyeti neredeyse ortadan kaldırdı.
Cep telefonu, akıllı saat, tablet
Bugünün bireyleri neredeyse mobil cihaz olmadan yaşayamıyor. Cep telefonları, akıllı saatler, tabletler gibi cihazlar hemen herkeste mevcut. Ancak bu cihazlar, GSM özellikli ise saniyede 2 kez baz istasyonundan sinyal alıyor. Bu da kullanıcının bulunduğu noktanın, yaklaşık 50 metrelik bir hata ile saniyede 2 kez görülebilmesini sağlıyor. Buna ek olarak mobil cihazlarda mikrofon, kamera bulunması ses ve görüntü kaydına imkân verirken, internet bağlantısının da olması hem konumunu hem de GPS gibi teknolojilerle, attığı adımları dahi tespit edebiliyor. Hatta merdiven tırmanmayı ve düşmeyi de algılayabiliyor. Bunlara ek olarak mobil cihazlarda yer alan uygulamalar da kullanıcının ilgi alanlarını, harcamalarını, temasta olduğu kişi ve grupları, hoşlandığı film ve müziğin ne olduğunu tespit edebiliyor. Bunların işlenebilmesiyle, kişi hakkında devasa bir veri ortaya çıkarken, mobil cihaza sahip birinin, en azından yerküre üzerinde kaybolabilmesi de neredeyse imkânsız hale geliyor.
Araçlara gelen teknoloji
Geçmişte mobil cihazlarda yer alan çoğu takip teknolojisi artık araçlarda da mevcut. Teknoloji geliştikçe araçlarda yer alan GPS gibi konum belirleme teknolojilerine, mobil internet bağlantıları ve sanal asistanlar da eklendi. Gelişmiş teknolojiye sahip olan bir araçla seyahat eden kişinin nereden nereye gittiği, ne kadar sürede gittiği, hangi duraklarda durduğu, kimlerle seyahat ettiği, yolda neler dinlediği artık sır değil.
Ankara’da alışveriş, Şanghay’dan görülüyor
Kişisel gizliliği ortadan kaldıran teknolojik harikalardan biri de alışverişte kullanılan ATM, kredi kartı, yemek ve seyahat kartları gibi kartlar… Bu kartlar da ödeme sistemleri küresel olduğu için Ankara’da bir kullanıcı markette beyaz peynir aldığında, Şanghay’daki banka merkezinden görülebilmesine imkân sağlıyor. NFC, temassız ödeme, karekod gibi teknolojiler yaygınlaşıp nakit kullanımı azalırken, mahremiyet de aynı hızla bitiyor.
Telefon taşımasanız da görülürsünüz
Bir kişi, mobil cihaz taşımasa, internete erişimi olmasa da yine gizlenebilmesi mümkün olmuyor. Bunun önemli nedenlerinden biri ise şehir yaşamının da artık daha teknolojik olması. Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu (MOBESE) kameraları ile sokaklar, caddeler, meydanlar sürekli görülüyor. AVM, mağaza, güvenlik gerektiren binalara yerleştirilen hatta hemen her apartmanda bulunan güvenlik kameraları nedeniyle, bir insan farkında olmasa bile tüm gün video kaydına maruz kalıyor.
Kayıtlar çevrimiçi
Gelişen teknolojinin bir sonucu olarak havayolu, tren, otobüs kayıtları artık çevrim içi. Bunlara ek olarak otel ve diğer konuklama kayıtları da çevrimiçi ortamlarda tutuluyor. Bu da nereye giderseniz gidin, nerede konaklarsanız konaklayın, bunu gizlemenin mümkün olmadığı anlamına geliyor.
Yukarıdan bakıyorlar
Hiç mobil cihaz ve internet, bluetooth, NFC gibi bağlantı kullanılmasa ve hiç kamera bulunmayan ortamlarda bulunulsa dahi, yine de tümüyle görünmez olmanın bir yolu yok. Bunun en önemli nedeni ise dünya yörüngesindeki uydular. Yüzlerce uydu, dünya yüzeyinden sürekli görüntü olarak ilgili kamu kurumlarına ya da ticari müşterilerine iletiyor. Bu uyduların aldığı görüntülerin çözünürlüğü çok geliştiği için, binlerce metre yukarıdan, bir kişinin kolundaki saatin akrep ve yelkovanını net olarak görüntülemek mümkün.
Ne yapmalı?
Mahremiyet, hızlı bir şekilde teknolojik gelişmeye yenik düşerken, bireyler ise tamamen çaresiz değil. Özellikle yasal hakları iyi bilmek ve teknoloji ile ilgili olmak, önemli bir koruma sağlıyor. Türkiye dahil birçok ülkede, kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemeler mevcut. Kişisel Verilerin Koruması Kanunu (KVKK) iyi öğrenilmeli ve günlük yaşamda mutlaka uygulanmalı. Özellikle “indirimli bulgur” teklifi karşılığında anneanne kızlık soyadına kadar talep eden, “cep telefonunuza bir kod gelecek, onu bana söyleyin” diyen ancak bu kodun ne için kullanıldığını anlatmayan işyerlerine karşı dikkatli olmakta fayda var.
Ayrıca mobil cihazlarda, kullanılan bilgisayar gibi araçlarda, bu cihazlarda yüklü uygulamalarda ‘gizlilik seçenekleri’ni ‘varsayılan’ olarak bırakmak yerine, elle tek tek ayarlamak da önemli bir koruma sağlıyor. Mobil cihazınızla neyi paylaşacağınız, hangi uygulamanın nelere erişebileceğini belirlemeniz, sizin elinizde. Yine mobil cihazdaki kamera, mikrofon, konum özelliklerinin hangi uygulama tarafından hangi durumlarda ulaşılabilir olacağını ayarlamak da nispeten mahremiyeti artırıyor.