CTP Milletvekili Fikri Toros ise konuşmasında Kapalı Maraş hakkında halkın senaryolarla kandırıldığını söyledi.
Toros Kapalı Maraş’ın Yeşil Hat’tan farksız olduğunun söylendiğini ancak BM kararlarına göre Kapalı Maraş’ın hangi koşullarda açılabileceği ve o güne kadar hangi statüde olduğunun açıkça tanımlandığını ifade etti.
Bu kararların tavsiye niteliğinde kararlar da olmadığını dile getiren Toros, “KKTC toprağıdır, Yeşil Hattın kuzeyindeki diğer bölgelerden farksız değildir” söylemlerinin doğru olmadığını anlattı.
Kapalı Maraş’ın açılmasını en çok destekleyenlerden olduğunu kaydeden Toros, UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu’nun “federasyon üzerine müzakereler sürse Maraş’ı açmamız mümkün olur muydu” sorusu üzerine, “Kapalı Maraş açılmamıştır. Kapalı Maraş açılımı Sayın Ersin Tatar’ın ürettiği yeni siyasetin bir parçasıdır” dedi. Toros, bunun Kıbrıs Türk halkını tecrit etmek, dünyadan uzaklaştırmak için atılmış bir adım olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın sorumluluklarını ihmal ettiğini de savunan Toros, örneğin içte meydana gelen muhtelif hükümet krizleri sırasında teamüllerin göz ardı edildiğini, Türkiye’de yaptığı konuşmalarda Kıbrıs Türk halkının aidiyetini tartışmaya açtığını, Kıbrıs Türk halkını küçük düşürdüğünü ve rencide ettiğini söyledi.
Müzakere heyetinin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar döneminde “göstermelik” bir heyet haline getirildiğini öne süren Toros, Tatar’ın Meclis’le müzakere içinde hareket etmek zorunda olduğunu kaydetti.
Aralarında kendisinin de olduğu bazı kişilerin Cumhurbaşkanı Tatar tarafından “Rumcu” olarak tanımlandığını dile getiren Toros, kendilerinin adil bir kapsamlı çözümle adada kalıcı barışın tesis edilmesini isteyen kişiler olduğunu ifade etti, “asla kabul edilemez olan bu davranışını en sert kelimelerle kınıyorum” dedi.
CTP olarak iletişim ağları çerçevesinde yürüttükleri diplomatik temaslarla Kıbrıs Türk toplumunun BM ve AB ile ilişkilerini muhafaza etmeye devam ettiklerini söyleyen Toros, Kıbrıs sorununun çözümü adına çalışmalarına devam ettiklerini kaydetti.
Türkiye ve Güney Kıbrıs’taki seçimler arifesinde Kıbrıs sorununda yeni bir gelişme beklemediğini söyleyen Toros öte yandan Kıbrıs sorunu odaklı bölgesel krizlerin tırmanmayacağını da kimsenin söyleyemeyeceğini dile getirdi. Toros, Anastasiadis’in adımlarıyla çıkmaza giren sürecin iki tarafın kabul edeceği bir anlaşmanın önünü açması için müzakere yöntemlerinin gözden geçirilip böyle bir başarısızlığa yer bırakmayacak hale getirilmesi gerektiğini anlattı.
İki bölgeli iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı federasyon modelinin yeniden müzakere edilerek bir sonuç alınması gerektiğini söyleyen Toros, bunun Kıbrıs’ta gerçek demokrasinin tecelli etmesi açısından da gerekli olduğunu kaydetti.
Ukrayna savaşının gittikçe çok boyutluluk kazandığını da ifade eden Toros, bunlarla ilgili müzakereler sürerken Doğu Akdeniz’deki güç paylaşımının da gündeme geleceğini dile getirdi, bu olasılıkları da göz önünde bulundurarak Kıbrıs sorunun dahil siyasetin ivedilikle gözden geçirilmesi gerektiğini bildirdi.