Öncelikle çocuğumuzda ceza yöntemi neden işe yaramaz bunu ele alalım.
Çocuğumuza çok katı kurallar koyduğumuzda, onları bir noktadan sonra çiğnediğini ve onlara uymadığını görebiliriz.
Peki sonra ne olur ?
* Hepimizin bildiği gibi (disiplin- kural) yöntemine başvururuz. Cezalandırma konusundaki sorun bu yöntemi genellikle acımasız bir şekilde kullanıyor olmamızdır. Çocuğumuzun davranışı bizi sinirlendirdiğinde ya da bize zarar verdiğinde cezalandırıcı olmamak zordur. Fakat fevri davranışımız onun bu davranışı üzerinde etki yaratmaz. Onları cezalandırdığımızda çocuklar kendi olumsuz davranışlarına odaklanmak yerine bizden intikam almak isterler.
* Cezalandırmak “yaralamak, incitmek, alıkoymak, kayıp yada acı yaşatmak “ anlamına gelir. Çocuk ya da yetişkin herkes bu davranışlara intikam duygusu ve savunmayla karşılık verir.
* Ebeveynler genellikle çocuklarında kullanılan cezalandırma yöntemlerinin -şiddet , odaya gönderilme, alıkoyma, gibi davranışlarının işe yaramadıklarını görmelerine rağmen bu cezayı neden “hak ettiklerini” neredeyse hiç göremiyorlar.
* Bazı çocuklar suçluluk duygularında kurtulmak için cezalandırılmak isterler. Yeniden olumsuz bir davranışta bulunabilmek için yaptıklarının cezasını çekerek geçmişe sünger çekmek isterler.
* Selma fraiberg, büyülü yıllar adlı kitabında şunları söylüyor: bir çocuk olumsuz davranışı sonucunda hissettiği herhangi bir suçluluk duygusundan nasıl başarıyla kurtulabileceğini öğrenir.
* Ceza, “suçu” siler ve çocuk, davranışının bedelini ödedikten sonra suçluluk duygusundan kurtularak başka bir zamanda aynı hareketi tekrarlama konusunda kendini özgür hisseder.
* Suçluluk hissetmeyen çocuk çoğunlukla vicdanı olmayan bir çocuktur. Suçluluk, kötü davranış karşısında hissedilmesi gereken bir duygudur. Fakat ceza, çocuğun kendini suçlu hissetme fırsatını elinden alarak onun vicdanının gelişmesini engeller.
* Bir çocuk babasının saatlerce yapmaya uğraştığı bir heykeli kırdığında, babası çok üzüldü. Çocuğunun dikkatli bir şekilde parçaları birleştirmeye çalıştığını gördü. Babası çok kızgın olduğunu ve o heykelin onun için çok önemli olduğunu söylediğinde Çocuk: çok üzgünüm baba. Başka bir heykel yapmak için kil alırken benim harçlığımı kullanabilirsin dedi. Babası da bunun iyi bir fikir olduğunu söyleyerek çocuğunun fikrini onayladı.
* Babası çok üzgün olduğu halde çocuğunu cezalandırma isteğine teslim olmadı. Çünkü çocuğunun yaptığı hatayı telafi etmeye çalıştığını gördü. Çocuğunun pişmanlık duymasını ve hareketinin sorumluluğunu almasını sağladı. Pişmanlık o heykeli yerine getirmezdi evet ama dayak da o heykeli yerine getirmezdi.
Peki işe yarayan Ceza yöntemi nedir?
* Ebeveynler olarak amacımız uygun ve uygun olmayan davranışları anlamalarında çocuğumuza yardımcı olmak, hatalarını düzeltmelerine ve bunu tekrarlamamayı öğrenmelerine aracı olmaktır.
* Cezalandırıcı olmak yerine, alternatif yollar kullanarak uygun davranışı öğretebilmektir.
* Çocuğumuza çözümler bulması ve problem çözme sürecinin bir parçası olması konusunda yardımcı olmaktır.
* Kızgınlık ya da hayal kırıklığı gibi duygularınızı bilmelerine ve yaptıklarını telafi etmelerine izin ve fırsat verebilirsiniz.
Bazı anne babalar, sevgi ve iyi niyetin çocukları disipline etmede yeterli olduğuna inanırlar. Ben ise sadece sevginin ve iyi niyetin yeterli olmadığını düşünüyorum. Sevgiden daha fazlasına ihtiyacımımız var.
Cezaya alternatif olarak kullanılabilecek yöntemler bulmamızda bize yardımcı olacak becerilere ihtiyacımız var.