Avrupa Birliği (AB), Brexit anlaşmasının parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü’nü fiilen yürürlükten kaldıracak tek taraflı bir eylemi kesinlikle kabul etmeyeceklerini duyurdu.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic, İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss ile Kuzey İrlanda Protokolü’nün uygulanması konusunda gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından açıklama yaptı.
AB tarafının, Kuzey İrlanda’daki sorunlara kapsamlı ve etkili çözüm önerilerinde bulunduğunu aktaran Sefcovic, İngiliz hükümetinin tek taraflı eylem yoluna girme niyetinde olmasından ciddi endişe duyduklarını ifade etti.
Sefcovic, AB önerilerinin protokolün uygulamasını önemli ölçüde iyileştireceğine işaret ederek, İngiltere tarafının henüz tekliflere yanıt vermediğini bildirdi.
Bu konuda sadece ortak çözümlerin işe yarayacağını belirten Sefcovic, “Protokol gibi uluslararası bir anlaşmayı fiilen yürürlükten kaldıran tek taraflı eylem kesinlikle kabul edilemez.” değerlendirmesinde buldu.
Sefcovic, protokole ilişkin tek taraflı eylemlerin İngiltere ve AB arasındaki güveni sarsacağına, Kuzey İrlanda’da üretilen ürünlerin AB pazarına erişimine zarar vereceğine dikkati çekti.
AB ve İngiltere’nin benzer küresel sınamalar yaşadığını anımsatan Sefcovic, bu noktada yapıcı biçimde beraber çalışmak gerektiğini kaydetti.
İngiltere, bugün AB’nin Kuzey İrlanda Protokolü’yle ilgili sorunları çözmeye yardımcı olmak için gerekli esnekliği gösterememesi durumunda İngiliz hükümetinin harekete geçmekten başka seçeneğinin olmadığını açıklamıştı.
Tartışmalı Kuzey İrlanda Protokolü
Brexit anlaşmasının bir parçası olan Kuzey İrlanda Protokolü, Birleşik Krallık’ın parçası olan Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticareti düzenliyor.
Protokole göre, Brexit’e rağmen Kuzey İrlanda, AB’nin Gümrük Birliği kurallarına tabi olmaya devam ediyor. Birleşik Krallık’ın geri kalanıyla ticareti ise Kuzey İrlanda limanlarında gümrüğe tabi tutuluyor.
Katolik ayrılıkçılar ile İngiltere’yle birlik yanlısı Protestanlar arasındaki savaşı sona erdiren Belfast Anlaşması (Hayırlı Cuma Anlaşması) gereği, kontrollerin yapılabildiği fiziki bir kara sınırı oluşturulamıyor. Bu yüzden kontrollerin denizde yapılması kararlaştırılsa da uygulanmasında sorunlar yaşanıyor.
İngiltere, ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit ettiğini savunduğu protokolün geniş ölçüde değiştirilmesini istiyor. AB ise protokolün değiştirilmesine sıcak bakmıyor.