Babalar model mi, anneler mi, eşler model mi, aileler model mi, öğretmenler model mi, akademisyenler model mi, yöneticiler mi, iş adamları model mi, siyasetçiler model mi; –mi -mi –mi !?… Bu soruların ardı arkası kesilmez…
Bu “–mi soru ekini” değerlerimiz ile karakterleri, kimlik ve kişilikleri, tartışmak için koyun ve tartışın ?!
Biz sizlere aşağıdaki düşünce ve duygularımızla MERHABA diyelim…
Günler var, aya bedel; aylar var, yıla bedel; yıllar var, yüzyıla bedel !?.. Günler, günler ve dünler; peki yarınlar ne olacak ?!…
Günleri çoğalttıkça, günlerin değeri, dünleri azalttıkça, bu günlerin değeri düştü YARINI düşünemez olduk… Yarın için de bir yol bul bulduk, “yarın Allah kerim” dedik onu da yaratana havale ettik…Allah, DÜNÜ unutana-bilmeyene, bu günü anlamayana yarını verince, sormayacak mı ? dün ne yaptın da bu günü bana bıraktın diye !…
Dün sana verilen beyin, BEYİN bile olamadı, dün sana konulan YAZILIM, hâlâ kullanıma açılmadı, bozulum halinde devam ediyor; Cengiz Han’ın, bu da benim HAN’IM dediği eşine, bu gün sen bile “hanım” diyemeden, “han-lıktan, babalıktan” nasıl bahsediyorsun deseler, ne cevap vereceksin, Sevgili BABA ?..
Babalar, “BABA-LAR (zehir)” yesin, anaları da kurtlar yesin diye toplumsal hastalık haline gelen KADIN- KIZ cinayetlerin de BABALAR neredesin, hangi ACILAR–ÇARESİZLİKLER içindesin…?! Biraz irdeleyelim…
“Yaratılmışın en hayırlısı kabul edilen İNSAN ; kız – erkek olarak dünyaya geliriz, ama yaşadığımız toplumun kültürel yapısında farklılık arz ederiz, kabullenişlerde cinsiyetimiz ortaya çıkar. Çocuğunuz var mı dendiğinde bazı aileler ( istisnalar hariç ) KIZIM var derken, bu kelimedeki “ I ” düz ve dar ünlü sesindeki düz söyleyişe karşılık,, OĞLUM var sözündeki “ O-U ” geniş-dar yuvarlak ünlüsünün, söyleyiş bakımından dolgun ve ağız doldurucu oluşu; aileler, tarafından da farkında olmadan, geleneksel kültürümüzde, farklı bakış açısı içinde yer alan ERKEK, baba olunca, günümüzde nasıl bir yaşamda BABALAR?!..
Yılın bütün günleri BABALAR günü mü ?”
Hakimiyet babada, hikemlik babada, hakemlik babada, PARA babada, harcama babada, harcatmama babada üç maddelik anayasa yapıp demokrasi getirdiğini söyleme babada, son maddeye kendini koyarak, hakimiyeti almak yine babada.
Babaların babası olmak, babasına da baba olmak da var bizde… Bu da “Babalar Günü’nü” bozar.
Baba para saklar, para aklarsa, akladığı parayı saklayamaz-paklayamazsa, hemen aklımıza şu söz gelir; fazla PARA erkeği, az PARA kadını bozar… derlerse de doğruluğu var, ama her baba her ana için değil;
varsıllıkta şımaran, yoksullukta kızaran BABALARın GÜNÜ olmaz…
Kimlikte-kişilikte, toplumda tartışılan BABALAR ayrı bir dert, evde-okulda, çevrede-ailede tartışılan babalar farklı bir dert !..
Okuması-yazması olmayan babalarda eve ekmek yetiştirme korkusu, borç korkusu, işten atılma, işsiz kalma korkusu;
okumaz-yazmaz babalarda “ iş yapamama-malı götürememe-günü birlik yaşayamama, yalanlarıyla başa başa kalarak, yedikleri haramı helâl ettirememe TORTUSU içinde üzerine yapışan pislik endişesiyle ortada kalırlar…
DEVLET de bir babadır, ama millet de o babaya lâyık olursa; millet ortada olup da baba kaybolmazsa ?!..
Babalar güç-kuvvet olursa, anneler sevgi ve şefkat dağıtırsa; babalar zaman içinde annenin; anne de zaman içinde babanın görevini üstlendiğinde dengeyi koruyabilirse ANLAM büyük, ANILAR hoş olur… Aile ve toplum beraberliği BOŞ olmazsa, bu söylemlerimiz yerine ulaşır, toplumsal birlik herkese bulaşır…
Günümüz dünyasında gerçek BABALARIN, gerçek ANNELERİN varlığı aileye-topluma DARLIK getirmez…
BABALAR GÜNÜNDE;
Şehit olan babaları, yoksulluktan, işsizlikten eve ekmek götüremeyen babaları, kadınlardan dayak yiyerek, sığınma evlerine zor düşen babaları, huzur evlerine düşüp de huzur arayan babaları;
kömür madeni ocaklarında KÖMÜR olan babaları, araba üstlerinde pazarlara giden ve siftah etmeden geri dönen babaları, çalışa çalışa para biriktirip de parasını yemeden giden babaları, varlıklı zamanında KARİZMATİK ilân edilip, varlıksız zamanda KERİZMATİK duruma düşürülen babaları ;
aramızdan ayrılarak dünya değiştiren, vatan ve millet uğruna çile çeken babaları, arkasında isim ve güzellikler bırakan BABALARI ve ANNELERİ saygıyla, sevgiyle ve rahmetle anıyoruz !…
Babalar Günü’nü ANALAR, “Anneler Günü’nü” de en iyi şekilde BABALAR belirler…?!
Bu anlamlı günleri belirleyen BABALARA-ANNELERE KKTC’den selâm, sevgi ve saygılar BİZDEN !…” (Parlakyıldız: gazetevitamin.com)
18.06.2023 Dr.Hayrettin Parlakyıldız Kıbrıs İLİM Üniversitesi -GİRNE