İnsan yaşamının en güzel, en tatlı meyvesi saydığı dostluktan, karşılıklı bağlanmadan yoksunluktur, kral Hieron’un en yakındığı şey.
Benim için elinden geleni ister istemez yapacak olan bir insanın sevgisine, iyi niyetine nasıl inanabilirim?
Önümde eğilip bükülmesinin, bana diller dökmesinin ne değeri olabilir? Bunları yapmazlık edemez. Bizden korkanlardan gördüğümüz saygı, saygı değildir. Onların saygısı bana değil KRALLIĞADIR.
HÜKÜMDARLARIN KAVUŞTUKLARI EN BÜYÜK NİMET,
HALKIN, HEM DERTLERİNİ ÇEKMESİ HEM DE ÜSTELİK,
ONLARI ÖVMEK ZORUNDA OLMASIDIR.
Kralın iyisi, kötüsü, sevileni sevilmeyeni hepsi aynı saygıyı görür. Bir kralsam halkın bana çatmaması, beni sevmesi anlamına gelmez. Çünkü çatmak istese de çatamaz.
Arkamdan gelenler dostum oldukları için gelmiyorlar; dertleşemeyen insanlar arasında dostluk olmaz O kadar yükseklere çıkmışım ki insanlarla alışverişim kalmamış, birbirimizden çok ayrılmış, çok uzaklaşmışız.
TEBESSÜM: CEZANIN SEBEBİ.
ADAM ARKADAŞINA ANLATIYOR:
“BAŞIMA NELER GELDİ BİR BİLSEN.”
“HAYROLA, NE OLDU Kİ?”
“BU SABAH SOKAKTA BİR KADINI ZORLA ÖPMEKTEN YARGILANDIM AMA ÇOK ALAKASIZ BİR ŞEYDEN CEZA ALDIM.”
“NE CEZASI?”
“SORMA BİRADER, HAKİM ÖPTÜĞÜM KADINI GÖRÜNCE ŞAŞIRDI, ŞOK OLDU,”BUDA ÖPÜLÜR MÜ YAA? DİYEREK SARHOŞLUKTAN CEZA VERDİ BANA!”