Cumhurbaşkanı Erdoğan, her konuşmasında faize karşı olduğunu ısrarla dile getirmekte ve faizi mutlaka düşüreceklerini her fırsatta kamuoyuna açıklamaktadır.
Halk, bazı konuları tam olarak anlamamakta ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın her fırsatta karşı olduğunu dile getirdiği faizin hangi faiz olduğunu bir türlü çözememektedir.
ÖĞRENCİLER: “Biz Kredi Yurtlar Kurumundan kredi kullandık. Okul bitti mezun olduk, iş bulamadığımız için ödeyemediğimiz kredinin yarısı kadar faiz geldi”. Faize karşı olmanın bize ne gibi faydası var. Faizleri indiren, Merkez Bankası Başkanı açıklayabilir mi?
HALK: “Bizler Bankalardan ihtiyaç kredisi kullandık. Dünya kadar faiz ödüyoruz”. Faize karşı olmanın yararlarını biz neden görmüyoruz? Bizden alınan faizler ne zaman kaldırılacak?
ÇİFTÇİ: “Tarım Kredi Kooperatifinden kredi kullandık. İşler kötü gitti ödeyemedik, borcun aslı kadar faiz geldi” Faize karşı olanlar bizleri görecek, derdimize çare olacak mı?
ESNAF: “Kooperatiften aldığımız krediyi ödeyemedik, traktörümüze haciz geldi” Biz de faiz kurbanıyız, yetkililer bizim derdimize de çare olsun. Biz bu faizi ödemek istemiyoruz.
Merkez Bankasının faiz oranlarını indirmesinin kime veya kimlere faydası olduğunu vatandaş bir türlü anlayamamaktadır. Faizden, işçi mağdur, çiftçi mağdur, esnaf mağdur, öğrenci mağdur durumdayken Merkez Bankasının indirdiği ve yine indireceğini bildirdiği bu indirimden kimler yarar sağlıyor, bir yetkili basit bir dille halka anlatabilir mi?
TEBESSÜM: PEKİ SEN NE İŞE YARADIN?
Bektaşi ile cami imamı mübarek ramazan günü içki içerken yakalanır. Kadı’nın huzuruna çıkarılırlar. Kadı, İmam’ın “Şeytana uyduk Kadı Efendi” diye af dilemesini dinlemez bile “Alın bu adamı Cuma sabahı da asın” der.
Bektaşi’ye çevirir bakışlarını. Bektaşi, Kadı’nın soru sormasına fırsat vermez: “Ben gayri Müslim’im Kadı Efendi, bize oruç farz değildir.” Kadı üstelemez Bektaşi’yi serbest bırakır.
Bektaşi, Kadı’nın huzurundan ayrılmadan önce. “Kadı Efendi” der. “Ben kelime-i şahadet getirip, Müslüman olsam arkadaşımı da bağışlar mısın?”
Bir gayri Müslim-i Müslüman yapmanın sevabını düşünür Kadı ve Bektaşi’nin teklifini kabul eder. Bektaşi kelime-i şahadet getirip, İmam’ın yanına gider.
Birlikte binadan çıkarlarken İmam öfkeyle kolunu kavrar Bektaşi’nin: “Sen ne biçim adamsın be, bir HİRİSTİYAN oluyorsun bir MÜSLÜMAN. Sen de hiç din iman yok mu?
Bektaşi güler: “YAHU NE KIZIYORSUN. BAK, GAVUR OLDUM KENDİMİ, MÜSLÜMAN OLDUM SENİ KURTARDIM. PEKİ SEN NE İŞE YARADIN?”