Dilimizdeki “Ş” ünsüzü, girdiği farklı fiillerde tek kelimeler oluşturur ki, fazla cümle öğelerinin olmasına gerek kalmaz… Söyleyen, bu işteş sesli kelimeleri gönderdiği yerde genelde beklediği anlamın oluşmasını sağlar… Bunlar; “yarışma, yarıştırma, atıştırma, karıştırma, yakıştırma, sokuşturma,” gibi !?..
Yarışmalar, eşit şartlarda, eşit jürilerle yapılınca değer bulur; anlamı büyük, izleyeni güçlü, alkışı çok, bilgi yükü değerli olur…
Yarıştırmadaki insan faktörü ve yarışma konusu iyi belirlenirse, verilecek süre, yarıştırılacak kişiler, belirlenen zaman-zemin, yarışmayı düzenleyen kurum-iş yeri ve okullar, bunu nitelikli hale getirirse, her yıl bu anlamlı yarışmalar özlenir, ne zaman olacak diye de gözlenir…
“Okullarda bilgi, münazara, sempozyumlardaki bildirilerin işlenişi, sunuluşu, Ramazan ayında TRT 1’deki “Kur’an-ı Kerim Okuma” yarışmaları gibi !?…
Ramazan ayında TRT 1’deki yarışmayı izledim.
Abdülkadir Geylani Budak isimli yarışmacının, ses tonu ve okuması güzel, davranışında duruş-oturuş, okuma faktörleri yerinde, adabı yaşına göre seçkin bir genç…
Yarışmadaki değerlendirmelerde jürinin cümleleri aynı, bu cümleler her yarışma için aynı olunca (moral güç verici olsa da) farklılığı ortaya koymada yetersiz.. Puanların verilişinde jüri üyeleri arasında 2-3 puan oynuyor ki, bu da hoşgörü içinde özendirici olması bakımından olumlu gibi görülse de, kişinin kendini tanımasında yetersiz kalarak; ciddi değerlendirmede bize göre sıkıntı yaratır diye düşününce hocalığımız devreye giriyor…
Değerlendirme sonrası, jüri üyesi Halil Necipoğlu’nun ilâhi söyleyişi, yarışmaya hoşluk kazandırıyor, şüphesiz; seslendirmedeki yorumu TSM Sadettin Kaynağı, Gani Karaca’yı, Amir Ateş’i hatırlatması da ayrı bir özellikteydi benim için…
Bu tür yarışmaları lisans seviyesinde, lise ve ortaokul seviyesinde örgün ve yaygın eğitimde gerek şiir gerekse nesir halindeki metinlerde yapmak, dışarda bu konudaki çıkarcı pazarlama şirketlerine meydan verilmez olur ki, bu konuda yetersiz olanların para tuzağını bozmuş oluruz…
Eğitim kurumlarında Türkçe ve Türk Dili Eğitimi öğretmenlerinin ”sesli okuma ve konuşma” modelliği mutlaka oluşturulmalıdır…