Yarın, Kasım 1957’de faaliyete geçen milli direniş örgütümüz TMT’nin kurucusu, devletimiz KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı, milli mücadele liderimiz Rauf R. Denktaş’ın aramızdan ayrılışının 12. Yıldönümü.
Başta Cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri olmak üzere, kurduğu devletin makamlarında oturanlar, defalarca söz vermelerine karşın, 12 yıldır bir türlü bitirmedikleri anıt mezara gidip “izindeyiz, yolundayız” nutukları atacaklar..
HALA BİTİRİLMEDİ
Sorarım:
Çevre düzenlemesi yapılmamış, protokol ve güvenlik yasası/yönetmeliği çıkarılmamış, arkadaki bir kulübede sadece bir polisin bulunduğu, müzesi bitirilmemiş, yağmur sularının mezar odasına aktığı, ağaçlarını ailesi ve sevenlerinin diktiği, geceleri ipsiz sapsızların içki içip vakit geçirdiği, Denktaş’ın anıt mezarına hangi yüzle gideceksiniz?
Gönyeli Belediyesi ve GKK kendi insiyatifleri ile temizlik yapmasa, anma törenlerini bile otlar içinde düzenleyeceksiniz…
CB Tatar, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaptığı son 5 yılda, eleştiriler üzerine en az 5 defa, basın mensupları ile anıt mezara gidip bitireceği sözü verdi.
Başbakan Ünal Üstel başkanlığındaki 3 partili koalisyon hükümeti ise kılını kıpırdatmadı
Son 12 yılda göreve gelen 10’dan fazla hükümet ve Başbakan/Bakanlar da hiçbirşey yapmadı.
Anıt Kabir’de olduğu gibi, anıt mezar ve müze ile ilgili her şeyi düzenleyecek bir yasa/yönetmelik bile yapılmadı.
Başta Türkiye’den olmak üzere yurt dışından gelen insanlar ve vatandaşlar anıt mezarı ziyarete gittiklerinde muhatap bulamıyorlar, Mezar başında bir Fatiha okuyamıyorlar, bir protokol düzeni göremiyorlar, müzeyi gezemiyorlar, sahipsizlik karşısında kahrediyorlar, tüm ilgililere lanet okuyorlar…
Geçmiş yıllarda her yağmur yağdığında yarım kalmış müzeyi su basmaktaydı. Henüz hiç çalıştırılmamış olan ısıtma/soğutma makineleri ve elektrik sistemi kaç kez sular altında kaldı. Bu yıl yoğun yağmur olmayışına dua edelim.
Düşünün yağmur sularının bastığı müzede Denktaş’ın eşyaları, arşivi, kütüphanesi, fotoğrafları olsaydı nasıl bir felaket olacaktı?
İHALE NE OLDU?
12 yıl, dile kolay..
Anıt mezarı bitirmediler, bitirmek istemediler. Bitirmek isteyen ailenin bulduğu formüllerin hayata geçmesine de izin vermediler.
DAÜ mimarlarının yaptığı proje de hayata geçirilmeyi bekliyor. Aylar önce proje çerçevesinde “ihaleye çıkıldı” dediler .
Hala hiçbir hareket yok.
İhale tamamlandı mı? İhaleyi kim aldı?
İşe ne zaman başlanacak, ne zaman bitirilecek hiçbir bilgi yok.
Sorarım, kastınız nedir?
“Para yok” diyorlar ama Anavatandan yeni Cumhurbaşkanlığı külliye sarayı ve Meclis binası inşaası için milyonlarca dolar kaynak buluyorlar.
2 yıl önce başlayan o dev inşaatlar neredeyse bitiyor ama bu devletin kurucusunun anıt mezarı 12 yıldır sahipsiz duruyor…
Ne ki asıl sorun para değil.
Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi devletten tek kuruş talep etmeden anıt mezarı bitirmeye talip oldu.
Anavatanın birçok belediyesi, hatta birçok TC-KKTC vatandaşı ile şirket de, sorun para ise karşılamaya hazır olduklarını açıkladı.
SORUN VEFASIZLIK
Sorun para değil. Sevgisizlik… Vefasızlık… Nankörlük…
İlgisizlik…
Sadece boş boş konuşmak ama iş bitirici olmamak…
Denktaş’a ihanet… O’nun adını kullanıp siyasi rant sağlamak, içi boş, sahte nutuklar atmak, şov yapmak ama O’nu Halkın yüreğinden silmeye çalışmak…
Siyaseti sadece nutuk atmak, demeç vermek sanıyorlar…
Günde on kez “KKTC’yi yaşatacağız” diyorlar.
KKTC’nin kurucusunun anıt mezarını 12 yılda bitirmeyenler mi KKTC’yi yaşatacak?
KKTC’nin kurucusuna sahip çıkmayanlar, kurduğu devlete mi sahip çıkacak?
UTANMAYACAK MISINIZ?
Tekrar sorarım:
Bugün hangi yüzle gidip 12 yıldır bitirmediğiniz anıt mezar önünde nutuk atacaksınız?
Ben utanıyorum; siz hiç utanıp sıkılmayacak mısınız?
Ailenin yerinde olsaydım hiçbirinizi oraya sokmazdım, şov yapmanıza izin vermezdim. Pankartlar açıp sizleri protesto ederdim.
- Ölüm yıldönümünde senden özür diliyoruz Sn Cumhurbaşkanım!
Bu vefasızlığa, bu nankörlüğe layık değildin!
Yattığın yerden doğrulup bu vefasızlığı yapan herkesin yüzüne ne söylesen yeridir!
Bunların vefasızlığını bildiğin içindi ki ” beni aile mezarlığına, oğlumun yanına gömün” diye vasiyette bulundun. Vasiyetini bile yerine getirmediler.
Nurlar içinde yat.
Tanrının rahmeti bol, ruhun şad, mekanın cennet olsun.
Seni unutmadık, unutmayacağız. Bu vefasızlar istedikleri kadar çırpınsın, seni unutturmayacağız.